Makaleler

CESARET BİTERSE ESARET BAŞLAR !

Özel bir dönemdeyiz, ard arda gelen göksel kombinasyonlar, özellikle tutulmalar, zorlanmaları, dönüşümü, iyileşmeyi bir arada sunuyor. Pandemi döneminde yavaşladığını zannettiğimiz hayat aslında epey bir süredir oldukça hızlanmış durumda, alıştığımız düzenler komple değişiyor.

Dışta Boğa görünen, içte aslında Akrep, yani Mars etkilerinin barındırır. Boğa enerjisini aktive etmemizi söyleyen Kuzey Ay düğümünün, içimizdeki Akrep çabasına, dönüşümüne, farkındalığına ve derinliğine ihtiyaç duyduğunu unutmamamız gerekiyor. Huzurumuz bozulacak ki, derinleri temizleyelim ve huzuru yeni bir bilinçte yeniden oluşturabilelim.

Gündemin enerjisi epeydir böyle çalışıyor, Ay düğümlerinin Satürn ile kombinasyonu sebebiyle oluşan esas mesele hakkında tutulma yazılarımda bahsetmiştim. Ay düğümü yöneticilerinin transit hareketleri ise, bu ana gündemin güncel odakları hakkında bilgi veriyor.

Boğa yöneticisi Venüs, kendi topraklarında seyrederken irtibat kurduğu Uranüs ve KAD kontağı sebebiyle, bir süredir ihtiyaç duyduğu iç huzuru ve dinginliği, başkalarına uyum ve ortak harekette değil, ferdiyetini, bireyselliğini gerçekleştirerek ve kendi değerinin farkına vararak edinme çabasında. Bağlarından kurtulup kendini özgürleştiriyor, iyileşme yolunda kendine odaklandı, kendi kaderine yürüyor. Ezoterik bakış ile Boğa, madde ile mana arasındaki bağlantının farkındalığıdır ve fiziksel dünyada yaşanan günlük yaşam deneyimlerinin ardındaki ruhsal manayı içselleştirme bilincidir.

Boğa’nın karşıtı Akrep ise, sistemin sahte algısından çıkış bilincidir. Akrebin yöneticisi Mars bir süre önce Jüpiter ile temas kurdu. Kozmik cerrah Mars, sistemde yeri kalmayan ve bizlere kabuk vazifesi görerek gelişimimizi engelleyen kalıpları, korkuları, haksızlıkları iyileştirmek için keskin ve sert bir neşter attı, hamlelerini, ilahi adaletin bir askeri gibi korkusuzca yaptı, yeniden başlamaya odaklandı. Şimdi ise, Kiron’a doğru kavuşuma gidiyor.

Kiron 15° Koç burcunda, bir burcun orta derecesinde ve olgunluğunda, 2.dekanın ortasında pik noktasını yaptı ve şimdi aldığı yaralar en görünür durumda.

Koç burcu Hayat ağacında Uranüs ile Güneş arasında açılır, Uranüs evrensel eril enerji, Güneş ise bu enerjinin beden giyen halidir. Aralarındaki ilişki hayatı veren Baba ve ondan yaşamı alan Çocuk gibidir. Koç burcundaki zorlayıcı yerleşimler, bu yaşamsal akışta zorlanma olduğunu gösterir. Anne arketipi, çocuğu hayatın kaynaklarını biçimlendirmeye hazırlarken, Baba arketipi o kaynakları edinmeye ve yönetmeye hazırlar. Baba enerjisi, bedenimiz için hayat enerjisi, günlük yaşamımız için ise doğru kararlar alarak hayatı yönetmek ve zorlukların üstesinden gelebilmek olarak tezahür eder. Kiron Koç yerleşimi, hayat bize akarken eril enerjiyi almakta zorlandığımız, o yüzden hayatımızı yönetirken baba arketipinden gelen, cesaret, özgüven, tuttuğunu koparacak aksiyonlar alabilme gibi kapasitelerimizi kullanma noktasında ürkek davrandığımız anlamına gelir.

Şimdi ise yönetici Mars, Kiron’a kavuşmakta. Yaklaşık 50 yaş civarında olanlar, aynı zamanda Kiron dönüşü deneyimliyorlar, yani doğum haritasındaki Kiron yerleşimleri de bu derecelerde ve bir döngüyü tamamlanıyor. “Kirada oturduğum evde birçok sorun vardı, dokunursam ev başıma yıkılacaktı, ama şimdi bir de ev sahibi geldi, biraz da celalli, iyice tedirgin mi olsam, yoksa onun gücüne, kararlılığına bakarak feyz alıp, şu üstümdeki ataleti atıp, şu evi bir toparlasam mı, yapabilir miyim, yeterli miyim, buna gücüm var mı” dediğimiz bir dönem. Tabi burada toparlanacak olan o ev, geçmişte cesaretimizi kırıp canımızı yakan tüm yüklerimiz, hakkımızı arayamadığımız için, cesaret gösteremediğimiz için deneyimlediğimiz tüm kayıplarımız ve aynı zamanda iyileşebilmek için bu yaralardan motive olarak yol alıp, öğrenip, gelişip, başka insanlarda benzer yaraları gördüğümüzde onlara ortaya çıkardığımız şifalayıcı bilgeliğimiz.

KAD, GAD ile birlikte çalışır, kök iyileşmeden dallar meyve veremez. Bu dönem, yaralarımızın süregelen, tekrar eden senaryolarını Mars cesaretiyle kestirip atabilirsek, sorunları çözme tutumumuzu değiştirebilirsek, Akrebin içsel krizler yoluyla farkındalığı ve dönüşüm şifasına bir adım daha yaklaşırız. Kuzey Ay düğümünün istediği içsel huzurun da yolu açılmış olur.

Yoksa aldığımız yaraların üzerine yenileri eklenir, çünkü HAYATA CESARET BİTERSE, KORKULARA ESARET BAŞLAR !!!  denemediğimiz sürece, neyi yapıp neyi yapamadığımızı bilemeyiz. Korkularımızın ve yaralarımızın dönüşmesi dileğiyle….

Bir cevap yazın

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.