Makaleler

19 KASIM BOĞA-AKREP DOLUNAYI / AY TUTULMASI

DÖNÜŞÜM VE ÖZGÜRLEŞMEK, KADERİNİ YAŞATANLARI KADERİNDEN SORUMLU TUTMAYI BIRAKMAKLA BAŞLAR

19 Kasım öğlen saatleri itibariyle sert bir Ay Tutulmasına doğru gidiyoruz, günlerdir konuyla ilgili sorular soruluyor, yorumlar yapılıyor, yazılar yazılıyor. Evet, bu tutulmanın sert bir enerjisi olduğu doğru, ancak bu durum bizim bakış açımızla böyle. Kozmik sistem can yakmaya uğraşmaz, sorun çıkarmaya çalışmaz, derdi bizi ezmek değildir, olaya bizler gibi duygusal yaklaşmaz, esas olan, tecrübe etmemiz yoluyla bilincimizde ilerleme, yükselmedir.

Boğa-Akrep enerjileriyle ve Tutulmaya eşlik edecek Algol sabit yıldızıyla ilgili yazılan çok değerli yazılar var, o yüzden çok fazla detaya girmeden aktarmak, biraz da meselenin Ezoterik tarafına vurgu yapmak istiyorum. Ama önce TUTULMA ile ilgili klasik öğreti üzerinden biraz bilgi vermek istiyorum.

Tutulma dediğimiz göksel kombinasyon, gök yüzünde bir Yeniay (Ay-Güneş kavuşumda, yeni bir döngünün başlaması) veya Dolunay (Ay ile Güneş karşıt bakışta, başlanılan döngünün yarı yolu, sonuçların görünür olması, umduğumuz ile bulduğumuz arasındaki çatışma) evresi oluştuğunda, bu kombinasyona Ay Düğümlerinin belli bir yakınlıkta eşlik etmesi ile oluşur, tutulmanın parçalı veya tam tutulma olması bu yakınlığın derecesine bağlıdır. Yani Tutulmalar, muhakkak bir Yeniay veya Dolunay evresinde gerçekleşir, ancak her Yeniay veya Dolunay bir Tutulma değildir, tutulma olabilmesi için Ay düğümleri kavuşumunu gerektirir. Ay düğümleri, başlayan veya sonuçları gözlemlenen Ay-Güneş evresinin etkilerini zaman yayar ve kuvvetlendirir.

Klasik Astroloji burçları akslar olarak inceler ve aksların tamamlanma enerjisini dikkate alır, Tutulmanın gerçekleşeceği Boğa-Akrep Aksı, tutma – bırakma, bana ait olanlar-sana ait olanlar, gelirler-harcamalar, beslenme – boşaltım, alma – verme gibi konuların dengesini temsil eder. Tutulmanın Boğa burcunda gerçekleşmesi ve Kuzey Ay düğümünün Ay yönünde yerleşmesi, ayrıca Ay’ın asalet olarak Güneş’e göre daha kuvvetli olması, bu saydığımız dengelerin Boğa burcu yönünde vurgu kazanacağını gösteriyor.

Tutulmada Ay ile kavuşum halinde olan Algol Sabit yıldızı sebebiyle epey korku dolu senaryolar üretiliyor. Bu durumda Algol etkisini iyi anlamak lazım. Mitolojik hikayesine göre, güzelliği dillere destan Medusa kendini Athena’ya adar ve tapınakta hizmet eder. Poseidon Medusa’ya zorla sahip olur ve bu yüzden Medusa Athena tarafından lanetlenir, gözlerine bakan kişileri taşa çeviren, korku saçan bir yaratığa dönüşür. Perseus, bir kalkanı ayna olarak kullanarak Medusa’nın başını keser, kesilen başının sol damarından akan kan öldürücü bir zehir, sağ damarından akan kan ise ölüyü diriltecek güçte bir ilaç içermektedir.

Bu özet anlatımda da görüleceği üzere, Algol başkalarının hırsına, arzularına kurban olma ve ardından yıkıcı, katılaşmış dişil gücün ortaya çıkmasıyla ilgilidir. YAŞANAN HER NE İSE ZEHRİYLE BERABER ŞİFASI DA İÇİNDEDİR. BİZE DÜŞEN, DOĞRU SEÇİMİ YAPABİLMEKTİR.

Medusa’nın eşlik ettiği bu tutulma, Güneş’e kafa tutan ve acılarından onu sorumlu tutan Ay ve onun güçlendiği süreçte, İYİLEŞMEYİ VEYA İNTİKAM ALMAYI, DÖNÜŞMEYİ VEYA BEDEL ÖDETMEYİ SEÇMESİYLE İLGİLİ OLACAKTIR.

Ezoterik Astrolojide BOĞA burcu, 6 sayısıyla ve VAV harfiyle temsil edilir, içinde yaşadığımız 12’li sistemin (12 burç, 12 x 2 = 24 saat, 12 ay =1 yıl…) ortasındaki sayı olarak, kendinden önceki sayılar ile (daha yüksek sayılar, ilahi yönümüz) kendinden sonraki sayılar (çokluğa, dualiteye düşmüş nefsani yönümüz) arasında bir köprü görevi görmektedir. ÇİVİ anlamına gelen VAV harfi, RUH ile BEDEN arasındaki köprüdür. Bu köprü aynı zamanda, İlahi olanla Yaratılmış olanın arasında duran İNSAN’ı anlatır. BOĞA burcu, İNSAN’ın, bedeninin, istek ve arzularının, dürtülerinin, hevasının edindiği günlük yaşam deneyimlerinden, ruhsal olarak yükselebilme kapasitesini anlatır, madde içindeki manadır.

Tutulmada Güneş’in bulunduğu Akrep burcu, bırakılması gereken zorlama, takıntı, güç talebi, zorla sahip olma gibi kavramlara, yani tam da Medusa’nın yaşadığı acıların kaynağına işaret ediyor.

Kabalistik Hayat Ağacına göre ise Akrep burcunun Yolu, Güneş ve Venüs Küreleri arasında açılır, Güneş’e yükselebilmek için vazgeçilmesi gereken Venüs’e, istek ve arzuların en yoğun ifadesine vurgu yapar.

Özetle, Tutulmanın konusu aslında oldukça net, kadersel planıma eşlik eden ve krizler yoluyla (AKREP) büyümemi sağlayan deneyimlerin, hayat planımdaki manasına varmam (BOĞA) ve kaderimden başkalarını sorumlu tutmayı bırakarak, içimdeki ALGOL’ün şifasına odaklanmam bu Tutulmanın ana temasıdır.

Oluşan tutulma kombinasyonuna eşlik diğer açılara göre en dikkat çeken etki, Kova burcunda yerleşen ve T-Kare apeksinde kalarak Güneş-Ay karşıtlığını sıkıştıran Jüpiter olarak görünüyor. Kova Yolu, Hayat ağacında Ay ile Venüs küreleri arasında açılır. Bu kombinasyon, Yaşamsal ihtiyaçlarımı karşılamak adına grup bilinciyle hareket etme zorunluluğu hissetmem konusundaki kalıplaşmış inançlarımın, sürü bilincimin, bu tutulmada beni oldukça zorlayacağını söylüyor. Dönüşebilmek için, içimdeki iyicil yola yönelebilmem için, öğrenilmiş korkularım ve yalnızlık endişelerim belli ki bu tutulmada aşmam gereken engelleri temsil edecek ve yapmam gereken, eski kalıplarımı bırakarak, aydınlık yaratımlarıma, çocuk saflığıma (ASLAN) yönelmek olacak. AŞK ve ŞİFA ile…

Bir cevap yazın

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.